HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ BİR FACİA DEĞİL BİR SİSTEMDİR…

Evet, aslında Cov19 açısından baktığımızdan biz turizm sektörü için şuan sistem faciaya dönme yolunda ilerliyor gibi görünürken ‘’ Acaba nasıl olacak? ‘’ ‘’Sosyal izolasyon sağlatılabilecek mi?’’ ‘’ Misafir memnuniyeti sağlanabilecek mi?’’ ‘’Personel standartları ne olacak? ’kadro sayıları vs. diye giden akıllarda tonlarca soru işaretleri oluştursa da iç sektörde sistemin 1930yıllarında uygulanmaya başlandığını düşünürsek o zaman ki teknoloji, ekonomik şartları ve hatta popülasyon durumunu insanların sosyo ekonomik durumları ile karşılaştırma yaparsak aslın durum facia ya dönüşmemekte. Bizler yeter ki bardağın boş tarafından ziyade dolu tarafından bakmayı bilelim zira bu sistem geldiğinde illaki o yıllarda kısa dönemli karmaşa oluşmuştur yıllar geçtikçe evrim geçirip günümüzün "All inclusive", yani "her şey dâhil" sistemi, tur paketi odaklı Türk turizminin dünyadaki "olmazsa olmazı" olarak yıllardır yerleşmiş bir gelenek halini aldı…
İnsanlığın büyük bir sınavı olarak bu Cov19. Bu nedenle bizler umudumuzu yitirmedikçe sistem neyi gerektirirse yapabilecek yapıya güce ve sisteme sahibiz… Pozitif düşünmek zorundayız işverenler olarak yöneticiler olarak. Çünkü neyi nasıl yansıtırsak en çok turizm personelini vurmuşken bu durum umut ile tekrardan işbaşı yapmayı bekleyen evlerine ekmek götürmek için bir alo bekleyen emekçi insanların kolunu kanadını kırmaktan başka bir şey yapılmamış olur…
Bu süreçte benim mottom #GEÇECEK oldu sizin de olmalı, inanmalısınız.
Her şey Dâhil Sistemi yıllar içinde turizmin her bir emekçisinin sayesinde bugünlere gelmiş olsa da yakın zamanda yapılan araştırmalarda analizlerde sistemi uygulayan konaklama işletmelerinde müşterilerin karlılığını tespit etmek amacıyla beş yıldızlı bir otel işletmesinde müşteri karlılık oranlarına bakılmış. Öncelikle literatür taraması yapılmış, daha sonra aynı otel işletmesinde konaklayan müşterilerin verilen hizmetlere verdikleri önem düzeyini ve hizmetlerden duydukları memnuniyet düzeyini tespit etmek amacıyla anket uygulanmıştır. Çalışmanın ikinci kısmında öncelikle otel işletmesinin müşterileri gruplandırılmış ve belirlenen müşteri gruplarına ait gelirler ve maliyetler tespit edilmiştir. Son olarak da müşteri gruplarının gelirleri ve maliyetleri arasındaki farklara bakılarak karlı olup olmadıkları tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda otel işletmesinin müşteri gruplarının tamamının karlı olmadığı, turizm sezonunun bazı aylarında karlı oldukları bazı aylarında karlı olmadıkları görülmüştür. Haliyle covid19 sonrası sistemin uygulanmasında tekrar analiz yapılmasını varsayarsak ki yapılması temennimdir çünkü o zaman işletmelerin bu sefer ciddi zarar alabileceği somut delil olarak anlaşılabilir. Nasıl ki aktif park halinde duran bir uçağın maliyeti haftalık 30,000 dolar ise potansiyelinin yarısında misafir ağırlayacak olan işletmeninde gelen misafirin maliyetinin otelin tam kapasitede çalıştığı zaman kadar olabileceği anlaşılabilir. Madalyonun diğer yüzü olan misafirler açısından bakarsak memnuniyet ciddi oranda artacaktır her bir sosyoekonomik konumda olan sınıfa hizmet veren bu sisten covid19 sonrada hizmet vermeye devam edeceği için şuanda taslak halinde olan maddelerden bir tanesi olan açık büfenin kapatılması memnuniyet açısından etkin rol alabilecekken bu durumu memnuniyet açısından destekleyecek olan masaya servis hususu olacaktır. Bu durumda piyasada mesleki açıdan kendini geliştirmiş kalifiye personel ciddi anlamda ihtiyaç olacaktır.
Şimdi ‘’kalifiye personeli küstürdüler ‘’ dediğinizi duyar gibiyim ama unutmamak gerekir ki sistem bir zincir ise her bir emekçide zincirin bir halkası ve halkanın bir tanesi koparsa sistem sarsılır ve diğer halkaları etkiler. Yani öncelikle işverenlere mi küsülüyor yoksa sisteme mi buna karar kılınması lazım. Çünkü sisteme küsmeniz demek zinciri bozmaz ama işverene küserseniz ailenizden çok gördüğünüz iş arkadaşınızı sistemde çürütmeniz demektir. Bir karar verirken her daim başınızı sağa sola çevirmeniz gerekmektedir verdiğiniz kararlar sizin vicdan mahkemenizde vurmamalı. Bu bağlamda şuan en büyük sınavımız olan covid19’u geçtiğimizde yeni bir dönemin başlayacağını ve kendimizi mental olarak buna hazır etmemiz gerekmektedir. Bu dönemde biz bize kenetlenmişken ve hatta ‘’komşum açken ben tok yatamam’’ mantığını ülkece yaşamaya başlamışken bu kenetlenme virüs sonrasında da devam etmeli… Devam etmeli ki kimse ne mesleğine, ne sektöre, ne de kendisine küsmemeli…
Daha güzel bir sezon ile birlikte yola çıkmak için sayılı günlerin olduğuna dair umudumuzu kaybetmeyip her şeyin güzel olacağını ve elbette geçeceğini bilelim…
Cok guzel sefim anlatmisiniz malum boylede giderse umutlar cokerecek
Agzına yüreğine sağlık ustam çok güzel yazmışsın yine bizi aydınlattın
Ustam çok güzel bir yazı olmuş
Ben 12 senedir bulaşıcı lik yapıyorum çok ustayla çalışdım ve işimi bırakmak sorunda kaldım biri vardı hem bulaştığı yilmicam ve soğan patates soycan bana dolma yapmamı söyledi işi olsa eyvallah ama kendisi dışarda sohbet eriyordu ve o gün yapmadım ve işi bıraktım işimi severek yapıyorum yazınız çok güzel şefil teşekkür ederim hayırlı günler dilerim saygilarimla
Seninle gurur duyuyorum.
.......
Ustam sen gibi adam bulmak zor seni tanıyıncaya kadar bende herşeyi kafaya takıyorum ama clup Asteria gelip sizi tanıyınca hayatın o kadarda zor olmadıgını ve istersem herşeyi yapabileceğimi Görmemi sagladınjz başkalarının tutsağı olmamayı da İYİKİ tanımışım
Bu guzel yureğe colyakli bir kizi olan anne olarak sonsuz teşekkür ediyorum. ..
Çok teşekkür ederim keşke herkes sizin gibi düşünse
Sizin gibi duyarlı insanların sayısının artması temennisiyle.çok teşekkür ederiz.türkiyenin her yerine hızla yayılsın
Yüreğine kalemine düşüncelerine vücudana sağlık ustam..
.
,
....
Kalemine ve yüreğine sağlık. Çok güzel ifade etmişsin. Seninle gurur duyuyorum.
Yorum Yazın